image
Hemen Ara
+905072777683
Avukat Samet Doğukan Genç - SDG Hukuk Bürosu

Hırsızlık ve Mala Zarar Verme Suçu - Suç Konularının Aynı ve Korunan Hukuki Yararın Tek Olması - Düz Kontak Yapmak Suretiyle Hırsızlık

I. Bilgilendirme

TCK m. 151/1'de " Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır." düzenlemesi mevcuttur. Mala zarar verme suçu, Asliye Ceza Mahkemesinin görev alanına girmektedir. Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesi, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi gibi mahkemelerin görev alanına giren suçlarda; sanığın veya SSÇ'nin   ( Suça Sürüklenen Çocuk) bir müdafi ( CMK m.2'ye göre şüphelinin veya sanığın ceza mahkemesinde savunmasını yapan avukat ) ile kendini temsil etmesi son derece önemlidir. Toplum genelinde ceza avukatı olarak bilinen avukatlığın, kanunen bir dayanağı bulunmamaktadır ancak kendisini ceza avukatı olarak nitelendiren kişiler, genellikle bu alanda uzmanlaşmışlardır. Son derece ciddi hapis cezalarının öngörüldüğü bu yargılamalarda; ceza davalarında uzmanlaşmış '' ceza avukatı " olarak tabir edilen avukatlarla çalışmak hayati derecede önemlidir.

II. Kararın Özü

Direksiyon kısmını kırdıktan sonra düz kontak yapmak suretiyle park halindeki aracı çalan sanıkların, hem mala zarar verme hem de hırsızlık suçundan mahkum edilmeleri hukuka aykırıdır. Sanıkların eylemi; suç konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması nedeniyle bir bütün halinde hırsızlık suçunu oluşturur. 

III. Yargıtay Kararının Tamamı

T.C.
YARGITAY
İKİNCİ CEZA DAİRESİ

Esas: 2022/14060

Karar: 2023/11


... 38. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.12.2015 tarihli ve 2015/830 Esas, 2015/977 Karar sayılı kararı ile hükümlüler ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun(5237 sayılı Kanun) 151 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin hükümlülerden ... hakkında olanın, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 17.03.2021 tarihli ve 2020/7629 Esas, 2021/5653 Karar sayılı kararı ile temyiz isteminin reddine karar verilmesi suretiyle, ... hakkında olanın ise temyiz edilmeksizin 23.12.2015 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 09.08.2022 tarihli ve 2022/16667 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.11.2022 tarihli ve KYB-2022/113711 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.11.2022 tarihli ve KYB- 2022/113711 sayılı kanun yararına
bozma isteminin;

"Somut olayda, sanıkların müştekiye ait otomobilin direksiyon bölümündeki muhafaza kısmını kırarak düz kontak yapmak suretiyle çalması şeklinde gerçekleşen olay neticesinde, sanıkların hırsızlık suçundan mahkumiyetlerinin yanı sıra mala zarar verme suçundan da mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de, Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/775 esas, 2018/1517 karar sayılı ilamında yer alan "... aracın sol ön kapı kelebek camını kırarak aracı düz kontak yapmaya çalışırken ihbar üzerine kolluk görevlilerince yakalandığı şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın hırsızlık suçunun yanında mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de; hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen aracın kendisinin oluşturması durumunda, malın çalınması sırasında araca verilen zarardan dolayı ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği, bu nedenle sanığın suça konu aracı çalmak amacıyla araca zarar vermesi eyleminin suç oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mala zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan mala zarar verme eyleminin bir bütün olarak hırsızlık suçu kapsamında kalacağı, ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, sanıkların mala zarar verme suçundan beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

Hükümlüler ... ve ...’ın, şikâyetçiye ait park halindeki araca girdikten sonra aracın direksiyon bölümündeki muhafaza kısmını kırarak düz kontak yapmak suretiyle bahse konu aracı çaldıkları olayda; hırsızlık ve araca zarar verilmesi nedeniyle de mala zarar verme suçlarından hükümlülerin mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı, eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden hükümlülerin ayrıca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmalarına karar verilmesi, Kanun'a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

III. KARAR

1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2.... 38. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.12.2015 tarihli ve 2015/830 Esas, 2015/977 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

3.5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeni hükümlülerin cezalarının kaldırılmasını gerektirdiğinden, unsurları oluşmayan mala zarar verme suçundan hükümlülerin ayrı ayrı BERAATİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,


09.01.2023 tarihinde karar verildi.

 

Yazı Kategorisi: Ceza Hukuku, Ceza Muhakemesi Hukuku, Yargı Kararları,